Dünyada ilginç konseptler ve temalar ile işletilen birçok restoran bulunmaktadır. Bu farklı tarzların asıl nedeni ise rakip restoranlar arasında bir fark oluşturmak ve daha fazla müşteri çekmektir. Eğer özgün bir işletme kurmak istiyorsan veya işletmeni farklı bir tema ile süslemek istiyorsan, sana bir kaç fikir sunacağız. Umuyoruz ki, sen de aşağıdaki restoran ve caféleri incelerken en az bizim kadar eğlenirsin!
Keyifli okumalar dileriz!
Dinner In The Sky – Las Vegas, ABD
Bu restoran kesinlikle yükseklik korkusu olanlara göre değil! Dinner In The Sky adındaki restoran, adından da anlaşılacağı üzere, konuklarını gökyüzünde bir ziyafete çağırıyor. Bir vinç tarafından havada tutulan bu restoranın kapasitesi 22 kişi ile sınırlı olmakla birlikte, rezervasyon sırası hiç azalmıyor. “Deneyimleyebileceğiniz en iyi akşam yemeği.” sloganıyla hizmet veren bu restorandan, bütün Las Vegas manzarası ayağınızın altına seriliyor. Nevada’ya yolu düşen okuyucularımıza, kesinlikle gidip görmelerini tavsiye ederiz!
Fortezza Medicea Restoran – Volterra, İtalya
Akla gelebilecek en ilginç restoran konseptlerinden birine sahip olan Fortezza Medicea, aslında bir hapishane! 1474’te inşa edilmiş ve en az 7 yıl hapis cezasına mahkum edilmiş suçlulardan oluşan bu hapishane, 2006 yılında restoran olarak da hizmet vermeye başlamış. Servis personellerinin tamamı mahkumlardan oluşuyor. Ama merak etme çünkü yönetim, yüksek güvenliği asla elden bırakmıyor! Bu restoranı görmek isteyenlerin de, gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırması gerekiyor.
Hr Giger Museum Bar – Gruyéres, İsviçre
Tüylerini daha fazla ürpertecek başka bir yer daha düşünemiyoruz! İsviçreli sanatçı H. R. Giger tarafından yaratılan HR Giger Bar, ziyaretçilerini benzersiz bir deneyime davet ediyor. Tavan, duvarlar, masalar ve sandalyeler, “Uzaylı” biyomekanik ortamı ve karakter tasarımları tarzında modellenmiş. Her ne kadar korkutucu gözükse de, ölmeden önce mutlaka görmeniz gereken yerler arasında. Mağarayı andıran ve uzaylı iskeletleri ile donatılmış bu bara giderseniz, deneyimlerinizi bizimle de paylaşmayı unutmayın!
Giraffe Manor – Nairobi, Kenya
Bütün hayvan severler buraya! Sokakta kedi, köpek, kuş vb. hayvanlar görmeye alışığız. Peki ya zürafalar? Giraffe Manor aslında butik bir konaklama işletmesi. Fakat, çok ilginç bir özelliği var. Bu otelin içinde yer alan restoranda, yemeğinizi zürafalar ile paylaşabiliyorsunuz! Otelin etrafı orman olduğu için birçok hayvan türü haricinde, zürafalar da size arkadaşlık ediyor. Büyük pencereler sayesinde, kafasını camdan içeri sokan zürafalar ile aynı masada yemek yeme deneyimi yaşayabiliyorsunuz!
Le 3842 – Chamonix, Fransa
Dünyanın en yüksek restoranlarından biri olan Le 3842, Alpler’de bulunan, Avrupa’nın en yüksek dağı Aiguille du Midi’nin tepesine kurulmuştur. Küçük ve sempatik yapısıyla, sadece haftanın 2 günü açık olan bu restorana gitmek için ya tırmanmanız ya da helikopter ile iniş yapmanız gerekiyor. Yine de, yer bulmak çok büyük bir sorun. Bu nedenle, en az bir hafta öncesinden arayıp rezervasyon yaptırmak şart.
Ithaa Undersea – Rangali Adası, Maldivler
Yükseklere alıştık, peki ya denizaltı? Dünyadaki ilk sualtı restoranı olan Ithaa (inci), yaklaşık 5 metre derinliğe kadar uzanan küçük ve saydam bir kapsül olarak tasarlanmış. Yemeğinin tadını çıkarırken bir yandan da deniz canlılarını izlemek inanılmaz heyecan verici olmalı. Konuklar, özel güverteden sarmal merdiveni indirerek giriş yapabiliyorlar. Eğer klostrofobi veya talasofobi yoksa, bu mercanlarla dolu dünyayı ziyaret etmeni öneririz!
Labassin Waterfall Restoranı – Villa Escudero Resort, Filipinler
Yemek yerken ıslanmaya var mısın? Şelalenin ortasına kurulmuş, benzersiz bir ziyafet deneyimi… Labassin şelale restoranı da dünyada en çok tercih edilen restoranlardan biri. Konsept her ne kadar basit gözükse de, konuklarına serinletici bir yemek deneyimi sunuyor. Gitmeden önce son tavsiyemiz, kolay çıkarabileceğin ayakkabılar giymeyi dene! Hadi, şimdi paçaları yukarı katlayalım ve leziz Filipin mutfağına giriş yapalım!
The Snowcastle of Kemi – Kemi, Finlandiya
Şimdi de biraz kış mevsiminin tadını çıkaralım. The Snowcastle of Kemi, dünyanın en büyük kar kalesi olarak tasarlanmıştır. Kalenin içinde yer alan bu restoranın, masa ve sandalyeler hariç, tamamı buzdan yapılmış. Gitmeyi düşünürseniz, sıkı giyinmekte fayda var. Duvarların, zeminin ve tavanın buzdan yapılmasının yanı sıra, bu restoranın belki de en ilginç özelliği her yıl farklı bir mimariyle tekrar inşaa edilmesi. Küçük bir uyarı; Kaymamaya özen gösterin!
O.NOIR – Montreal, Kanada
Bu restoran, “kapa gözünü, aç ağzını” lafının hayata geçmiş hali. Kanada, Montreal’de bulunan O.NOIR isimli restoran “Karanlıkta Yemek” akımının öncüsü oldu. Bu akımın mantığı, sadece tat duyumuzu kullanarak yemek yeme deneyimi. Salonun ve yemek odalarının tamamı karanlık ve tek odağınız önünüzdeki yemek. Mekanın kurucusu Moe Alameddine bu durumu şu şekilde özetliyor; “Karanlıkta yemek yediğinizde, duyularınız yiyeceklerin kokusunu ve tadını almak için daha iyi çalışıyor. Patates ve yoğurt gibi günlük yemekler bile damağınıza bambaşka tatlar veriyor.”
Hospitalist Restaurant – Depok, Endonezya
“Hizmette gerçekten sınır yok.” dedirten bir restoran ile karşı karşıyayız. Hastane temalı bu ilginç restoranda, garsonlardan aşçısına kadar bütün personeller, hastane çalışanı gibi giyiniyor. Her gün kullandığımız çatal ve bıçaklar yerine, cerrahi aletler ile yemek yerken, önümüzde yiyeceklerin de insan organlarını andırması büyük dikkat çekiyor. İçecekler, serum ve deney tüpleri içinde servis ediliyor ama işin en tuhaf kısmı burası da değil. Bazı müşteriler deli önlüğü giydiriliyor ve servis personelleri tarafından yemek yediriliyor. Sınırlardan kim söz etmiş?
Bu konseptler her işletmeye uygun olmayabilir veya bu kadar yaratıcı olmaya şartlar el vermeyebilir. Önemli olan, rakipleriniz arasında fark yaratabileceğiniz bir tema bulmak. Her ne kadar restoranın, barın veya cafén dikkat çekici bir konsepte sahip olsa da, hizmet kalitesini daha ön planda tutmanda fayda var. Bunun için ise iyi bir restoran/café yönetim sistemine ihtiyacın var. Yoksa o kadar müşteriye en kaliteli hizmeti nasıl verebilirsin? Anlık olarak takip edebileceğin ve POS sistemine entegre bir rezervasyon yönetimi, işletmeni en öne çıkaracak özellikleri arasında yer alıyor. Nereden mi biliyoruz? Çünkü, yukarıda sıraladığımız restoranlara göz atacak olursan, yorumlarda sipariş hızının ve müşteri deneyiminin ön planda tutulduğunu görebilirsin. Dünyanın en ilgi çekici işletmesine sahip olsan da, hizmet kalitesinden ödün veriyorsan, operasyonel yönetimini sağladığın restoran programı işletmen için uygun mu tekrar gözden geçirmelisin.
Restoran ve cafe işletmelerini geliştirmek için diğer blog yazılarımıza göz atmayı unutma! SimpraPOS ile işletmeni uçtan uca kusursuzca yönetebilir, kârını artırabilirsin.